Hatalar Havuzunda Büyümek
- Semra Nur Paçacı

- 6 Ağu
- 2 dakikada okunur

İnsan, hatalarıyla mı büyür, yoksa hataları yüzünden mi küçülür?
Gençlik… Belki de bu sorunun cevabını bilmeden yaşadığımız tek dönemdir.
Özgürlükle sorumsuzluk arasında salınan o kısa zaman diliminde, çoğu zaman doğru ile yanlışın farkını bile bilmeden kararlar veririz.
Gençlik…
Bu kelimeyi düşündüğümde içimde garip bir sessizlik olur.
Ne tam mutluluk, ne de yalnızca pişmanlık…
Sanki her şey birbirine karışmış gibi: coşku, korku, özgürlük ve çocukluk…
Hatalar… Hatalarım…
Belki de gençliğin gerçek yüzü, yapmaktan korkmadığımız yanlışlarda gizlidir.
Her şeyin çok geç olacağına inandığımız o yaşlarda, aslında hiçbir şeyin henüz tamamlanmadığı bir dönemi yaşıyoruzdur belki de.
Sürekli soruyorum kendime:
Bu zamanlar en güzel çağlarım mı, yoksa içimde en derin yaraları bırakan fırtınalı günlerim mi?
Kendimi görmeye başladığım bir ayna mı, yoksa hatalarımın gölgesinde yansıyan bir yüz mü?
Genç olmayı seviyorum.
Hayatımın en güzel yıllarıymış gibi hissettiriyor bana…
Hatalarım bile büyüdüğümü hissettiriyor.
Ama geri dönülmeyecek girdaplara kapılmaktan korkuyorum.
Çünkü bazen, hata dediğim şeylerin beni yutacağını sanıyorum…
Ama sonra fark ediyorum:
Hatalarımla dağılıyor,
Farkındalığımla yeniden toplanıyorum.
Gencim… ama büyüyorum.
Hatalarımdan dersler alıyor,
Hatalarımdan öğrendiklerimle kendimi yeniden kuruyorum.
Gençlik yıllarımda hata yapmaktan korkuyorum;
Ama sonra fark ediyorum…
Bir olayın hata olduğunu anladığım an, aslında gençliğime adım attığımı…
Evet, büyüyorum.
Evet, korkuyorum.
“Genç” kelimesi bile bir zamanlar ne kadar uzak gelirdi bana…
Ama şimdi, nefesini en yakınımda hissediyorum.
Ben bir gencim!
Hatalarıyla var olan, korkularına rağmen yürüyen…
Ben bir gencim!
Büyümenin sancısında olgunlaşan…
Genç olmak, ne hissettiğini anlamak ve ne yapacağını bilememek…
Bazen karanlıkta bir yol aramak,
Bazen de güneşe gözlerini kapatmadan bakmak…
Her sene, her ay, her gün yeni bir benliğe uyanan…
Evet, gencim ben!
Ne yaptığını bilmeyen ama umutları olan…
Haksızlığa susmayan, mutlulukla var olan…
Gencim ben!
Ruhuyla yaşayan, sahteliklere gelemeyen…
Gencim ben!
Hatalar havuzunda kaybolan…
Ama o havuzun en dibinden, yara alarak su yüzüne çıkan…
Gencim ben!
Hatalarına rağmen yüzmeyi öğrenen…
Ve her kulaçta biraz daha kendine yaklaşan!
Çünkü gençlik, hataların bile umut koktuğu bir büyüme yolculuğudur.
Çünkü gençlik, sadece hataların değil, yıkılan düşlerin külleri arasından yeniden doğma cesaretinin, umutla örülen yaraların ve her darbeden sonra biraz daha güçlenen ruhun destanıdır; kayboluşların içinde kendini bulan, karanlıkta yolunu aydınlatan bir yıldız gibi parlamaktır.


Yorumlar